Dünya çapında çalışkan hayvanlar olarak nitelendirilen arılar, bal dışında insan sağlığı üzerine olumlu etkilere sahip yan ürünler de üretmektedirler. Bu yan ürünler ise son dönemlerde ‘güçlü bağışıklık sistemi’ ile ilişkilendirilen propolis ve arı sütüdür.
Arı tutkalı olarak da bilinen propolis, arıların çeşitli bitki türlerinden biriktirdiği ve kovanın yapı maddesi olarak nitelendirilen reçineli bir maddedir. Propolisin elde edilmesi için bu reçineli maddenin ağaç ve bitki türlerinden toplanması gerekmektedir. Arılar topladıkları bu reçineli maddeyi tükürük ve balmumu ile birleştirerek kovandaki hasarları gidermek amacı ile kullanırlar.
Lavraların ve kraliçe arının beslenmesi amacıyla işçi arılar tarafından salgılanan sütlü madde ise arı sütü olarak nitelendirilmektedir.
Propolis ile arı sütünün arasındaki ilk fark ise bu durumda ortaya çıkmaktadır.
Arılar besin kaynağı olarak arı sütünü kullanırken, kovanın yapı malzemesi olarak arılara propolis hizmet vermektedir.
Arıların sağlığını ve güvenliği koruyan bu iki üründen propolis hemen hemen tüm kovanların içeriğinde bulunmaktadır. Ancak arı sütü sadece ihtiyaç duyulduğu zamanlarda salgılanmaktadır. Bu nedenle propolis ve arı sütünün bir diğer farklılığı ise miktar ve maliyetleridir. Arı sütünün miktarının az olması sebebiyle maliyeti oldukça yüksektir.
Arı Sütü ve Propolis Arasındaki Farklılıklar
Bu önemli iki arı ürünü arasındaki farklılıklar kimyasal ve besin değerlerinde ortaya çıkmaktadır. Arı sütü, içeriğinde proteinler, lipitler, vitamin, mineral tuzları basit şekerler ve karbonhidratlar barındırmaktadır. Arıların üçüncü önemli bileşeni olan propolis, reçine, mum, uçucu yağlar, polen ve diğer organik bileşiklerden oluşmaktadır. Ayrıca propolis B1, B2, B6, C ve E vitaminleri gibi önemli vitaminleri ve magnezyum, kalsiyum, potasyum, sodyum, bakır, çinko gibi faydalı mineralleri ve bazı enzimleri yapısında barındırmaktadır.
Her iki maddenin de üretim amacı ve şekli farklılık gösterse de sağlık açısından benzer etkiler sağlamaktadır. Arı sütü ve propolis sağlık üzerinde en önemli etkisini, bağışıklık sistemi üzerinde göstermektedir. Ayrıca propolis içeriğinde bulunan C vitamini nedeniyle antioksidan olarak da tercih edilmektedir.
Gençlik iksiri olarak da nitelendirilen arı sütü, vücuttaki kolajen miktarının arttırılması üzerinde etkinlik sağlamaktadır. Bu nedenle özellikle cilt onarımı üzerinde önemli etkiler göstermektedir. Arı sütünün kolesterol ve kan basıncı düzeyini etkileyerek kalp krizi riskini azalttığı da düşünülmektedir. Kanser tedavisinde oluşan yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olarak arı sütü tercih edilebilmektedir.
İnsan vücudunu virüslere karşı koruma üzerinde de etkin olan propolis, grip, soğuk algınlığı ve uçuk tedavisinde kullanılabilmektedir. Kanser tedavilerinde ve kemoterapinin yan etkilerine karşı da önemli bir alternatif olabileceği düşünülmektedir. Cilt üzerindeki iyileştirici etkisi sebebiyle de propolis, önemli bir maddedir. Diş ve ağız sağlığına karşı gösterdiği olumlu etkiler nedeniyle de propolis önem kazanmaktadır.
Hatırlatmakta fayda var ki, arı sütü ve propolisin sağlık üzerinde gösterdiği önemli faydalar ile ilgili klinik çalışmalar hala devam etmektedir. Özellikle her iki maddenin de kullanımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise dozdur. Aksi halde alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedirler.