Yazar: Handan Dikyokuş Baş

Dünya nüfusundaki hızlı artış, tarım alanlarının bilinçsiz/kontrolsüz kullanımı, iklim değişikliği, finansal bozulmalar/krizler sonucu tarım alanları azalmaktadır. Böylelikle bu durumda geleneksel tarım yetersiz kalmaktadır. Nitekim günümüzde bu durumla mücadele etmek için insan sağlığı ve doğal çevrenin korunmasında sürdürülebilir tarıma olan ilgili artmaktadır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları nedir? Mevcut neslin ihtiyaçlarını geleceğin gereksinimlerinden ödün vermeden karşılamayı hedefleyen üretim sistemleridir. Üç başlık altında verecek olursak; Ekonomik boyut; üretim maliyetlerini düşürme ve üreticilerin pazar rekabetini güçlendirme amaçlı devlet destek programları kapsar. Ayrıca doğrudan bütçe transferleri ve teknolojik yeniliklere dayalı uygulamaları da içerir. Dahası kaynak kullanımının optimizasyonu da dahildir. Sosyal boyut; küçük çiftçileri destekleme ve kırsal…

Read More

Yeni mezun gıda mühendisleri için iş dünyasına adım atmak kolay değil. Çoğu işletme tecrübeli mühendisleri tercih ediyor. Bazı firmalar ise yeni mezunların deneyimsizliğini fırsat bilerek düşük ücretler teklif ediyor. Bunları göz önüne aldığımızda yeni mezun gıda mühendislerinin hemen iyi bir pozisyonda işe başlayamadığını söyleyebiliriz. Yazının içeriğinde yeni mezunlar için iş imkanı olanağı olarak start-uplar hakkında genel bilgilere ulaşabilirsiniz. Start-up Nedir? Gıda Sektörü Start-upları Start-up, yenilikçi bir iş fikrine dayalı ve hızlı büyüme potansiyeli olan genç girişimlere verilen isimdir. Geleneksel işletmelerden farklı olarak start-uplar, pazarda var olan bir soruna çözüm sunar veya yeni bir ihtiyaç oluşturur. Start-up ekosisteminde teknoloji, sağlık ve…

Read More

Yenilebilir mantarlar, yüksek protein içerikleri ve besin değerleriyle günümüzün dikkat çeken süper gıdalarından birisidir. İçerdikleri biyoaktif bileşenlerle önemli bir farmasötik kaynak olarak öne çıkar. Ayrıca büyük arazilere ihtiyaç duymadan, düşük maliyetli ve çevre dostu bir yetiştiriciliği vardır. Bu özellikleriyle et yerine alternatif “bitkisel protein kaynakları” arasındadır. Mantar Mantarlar saprofit, parazit veya mikoriza formunda ekolojik rollere sahiptir. Tarihi dönemlerden bu yana insan beslenmesinde yer almıştır. Ayrıca kültür mantarcılığı sayesinde endüstriyel üretime de konu olmuştur. Türkiye, farklı iklim ve toprak yapıları sayesinde yaklaşık 300 farklı yenilen mantar türüne ev sahipliği yapıyor. Mantar hücre duvarında bulunan kitin ve diğer polisakkaritler, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine…

Read More

Marketten aldığınız donuk orman meyvelerinin, bezelyenin, mısırın, havucun neden birbirine yapışmadan, tane tane ayrıldığını hiç merak ettiniz mi? Peki taze gibi canlı renklerde ve diri yapıda olmasının sırrını? Cevabı gıda dünyasında sessiz ama büyük bir devrim yaratan IQF teknolojisinde gizli. IQF,  “Individual Quick Freezing” (Bireysel Hızlı Dondurma) nedir? Gıdaların her bir tanesinin çok kısa sürede -40 derecede tek tek dondurulmasını sağlayan bir teknolojidir. Geleneksel dondurma yöntemlerinden farkı, daha kısa sürede ürünlerin birbirine yapışmadan ve hücre yapıları bozulmadan dondurulmasıdır. Bu yöntemle daha düşük sıcaklıkla hızla dondurularak su moleküllerinin kristalleşmesi engellenmektedir. Bu da gıdanın hücresel yapısının ve tazeliğinin korunmasını sağlar. IQF Teknolojisinin…

Read More

Hızlı ve pratik gıda çözümleri, günümüzün vazgeçilmezi haline geldi. Son yıllarda yemekleri ısıtmak için kullandığımız ambalajlar da kendi teknolojik dönüşümünü geçiriyor. Gelişen teknoloji ve bilim eşliğinde birçok kolaylık tüketiciler ile buluşuyor. Son zamanlarda kullanımı artan, kendi kendini ısıtan gıda ambalajları da bunlardan birisi.. Peki nasıl oluyor da paketteki gıda durduğu yerde alev, ocak veya fırın olmadan ısınıyor? Sıcacık bir şekilde önümüze geliyor? Aslında bu teknoloji 1993’ten beri kullanılıyor desem.. Alevsiz rasyon ısıtıcı olarak geçen bu sistem 1993 yılında ABD ordusunun erzak listesinde yerini almış. ABD ordusu bu tür paketler için “Yemeye Hazır Yemek” (MRE) terimini kullanmakta. Ayrıca kampçılar, tekneciler ve…

Read More

Birçok kişi balık yedikten sonra süt içmenin zararlı olduğunu söyler, bunun arkasındaki bilimsel gerçek ne hiç düşündünüz mü? Balık, süt, et ve ürünlerinin işleme, olgunlaşma ve depolanması sırasında, proteinlerin zamanla  etkileşimlerine bağlı olarak serbest kalan aminoasitler biyojen amin dediğimiz yapılara dönüşürler. Biyojen aminler Organizmaların metabolizma süreçlerinde oluşan düşük molekül ağırlıklı organik bileşiklerdir. Oluştuğu amino asitin adına göre adlandırılmaktadır. Örneğin, histamin histidinden, tiramin tirosinden, triptamin triptofandan p-feniletilamin fenilalaninden, putresin ornitinden, kadaverin lisinden oluşmaktadır. Bu maddeler, gıdaların işlenmesi, olgunlaşması veya depolanması sırasında ortaya çıkar. Fermente gıdalarda daha yüksek miktarda bulunmaktadır. 28157 Sayılı Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne göre (2011) taze, dondurulmuş…

Read More